Kegel egzersizi nedir

Kegel Egzersizi Nedir ve Nasıl Yapılır?

Kegel egzersizinin nasıl yapılması gerektiğinden önce kegel egzersizi nedir sorusuna cevap bulmak gerekir. Pelvik taban (halk arasında bilinen adıyla leğen kemiğinde bulunan işeme, dışkılama ve genital bölgenin yer aldığı kas grubu) egzersizleri olarak basitçe tanımlanabilir. Kegel, pelvik taban kaslarını güçlendirdiği için idrar kaçırma sorununu çözmek ve cinsel hazzı daha yukarılara çıkarmak için önemlidir. Bu yüzden kegel egzersizleri kişisel bakım ve tedavi metodu olarak değerlendirilmelidir.

Egzersizin doğru şekilde ve miktarlarda yapıldığı sürece kayda geçmiş herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra bilhassa kadınlar için fazla yapılan egzersiz, kasları fazla geliştireceği için cinsel birleşme sırasında fazla kasılmaya ve acı duymaya yol açabilir. Ancak bu durum yukarıda belirtildiği üzere, gereğinden fazla yapıldığı durumlarda görülmüştür.

12 hafta düzenli yapılan doğru egzersizler sonucu ise erken boşalma sorunu, idrar kaçırma sorunu ve orgazm problemi ile baş edebilirsiniz. Bu egzersizler ile daha sert ve uzun süren ereksiyon sağlarken aynı zamanda daha iyi bir prostat da sağlar.

 

Kegel Egzersizini Kimler Uygulamalı?

Halk arasında daha çok kadınların yaptığı düşünülen egzersiz aslında erkekler için de çok uygundur. Egzersiz önerilen gruplar şu şekilde sıralanabilir,

  • Orgazm sorunu yaşayan kişiler,
  • Hamileler,
  • Doğum sonrası kadınlar,
  • İdrar kaçırma problemi yaşayanlar,
  • Dışkı kontrolü sorunu yaşayan kişiler,
  • Erken boşalma sorunu yaşayan erkekler,
  • Yaşı ilerlememiş kişiler,
  • Kilolu kişiler

Kegel Egzersizi Nasıl Yapılır?

Egzersize başlamadan önce doğru kasları harekete geçirdiğinizden emin olmalısınız. Doğru kası bulmanın en rahat yolu ise, idrarınızı yaparken yarıda kesmeyi deneyin. Bu esnada hangi kasınızı kullanıyorsanız egzersiz esnasında da aynı kası kullanmalı ve o kası harekete geçirmelisiniz. Doğru kası bulduktan sonra kegel egzersiz adımlarına geçebilirsiniz.

    1.Kasıl!

Orta sert ve düz bir zeminde sırt üstü uzanın. Bu aşamada mat kullanabilir ya da düz bir yatak tercih edebilirsiniz. Egzersiz kaslarınızı 5 saniye boyunca sıkın ve birkaç nefes boyunca gevşetin. Bu egzersizi tekrarlı olarak gerçekleştirin.

    2. 10 – 10!

Kasılma sürelerini 5 saniyeden 10 saniyeye çıkarmaya çalışın. Dinlenme süreleriniz de aynı şekilde 10 saniye olabilir. Bu egzersizi 10 set olacak şekilde tekrarlayın.

    3. Mücadele Et!

Egzersizlerin sürekliliği önemlidir. O yüzden her gün tekrar edilmesi ve 10’ar defadan 3 set uygulanmalıdır. Fazla vakti olmayan kişiler ise gün içnde oturduğu yerden de kaslarını kasıp bırakabilir.

 

Yapılan bazı çalışmalar, seks öncesi bu egzersizlerin yapıldığında daha kaliteli bir cinsel deneyim yaşanacağı yönünde olmuştur. Bir diğer çalışma ise seks sırasında yapılan kegel ile boşalmanın durdurulabilir olduğu yönündedir.


Erken Boşalma nedir

Erken Boşalma Sorunu

Erken boşalma, dünya üzerinde yaklaşık her 3 erkekten 1’inde görülen bir durum olmasının yanı sıra konuşulmaktan da kaçınılan bir konudur. Peki nedir erken boşalma?

Erken boşalma diğer bir adıyla prematür ejakülasyon,  cinsel birleşmenin hemen sonrasında ya da öncesinde yaşanan istemsiz boşalma durumudur. Bunun sayısal olarak değeri ise birleşmeyi takip eden 78 saniyedir. 54 saniye içinde yaşanacak boşalma ağır derecelidir.

Erken boşalmanın sendrom ve sorun haline gelmeye başladığı nokta tekrarlı görülen erken boşalmalardır. Eğer bu durum cinsel hayatta nadir dönemlerde karşınıza çıkıyorsa endişe edilecek bir konu değildir. Ancak tüm cinsel deneyimlerinizde aynı durumla karşılaştıysanız başka sorunlarla da karşılaşmış ve karşılaşıyor olabilirsiniz.

Erken Boşalma Nedenleri

Erken boşalmanın nedenlerine geçmeden önce bu durumu yaşayan kişilerin şu sorualara cevap bulması gerekir.

  • Bu durum ne sıklıkla yaşanıyor?
  • Ne zamandan beri bu durumdan şikayetçisiniz?
  • Herhangi bir ilaç kullanımınız var mı?

Bu sorular erken boşalmanın asıl nedeninin bulunmasını sağlayabilir. Bu yüzden özellikle sonradan gelişen bir erken boşalma sorunu varsa hayatınızda değişen parametreleri gözden geçirmeniz önerilir. Tüm bunların yanı sıra duyusal değişen ya da yaşam boyu süregelen sorununuz varsa bu durumun birden fazla nedeni bulunmaktadır. Stres gibi en yaygın duyulan kelime de bu duruma neden olurken başka hastalıklarınız da erken boşalmaya yol açacaktır. Bu durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Stres
    • Cinsel deneyimsizlik, ilişkinin yeni oluşu, yetersizlik hisleri gibi durumlar strese yol açabilir.
  • Fazla heyecan ve fazla uyarılma hali
    • Penisin aşırı hassasiyeti de fazla uyarılmaya neden olabilir.
  • Hormonal bozukluklar
    • Testosteron hormon eksikliği, tiroid bozukluğu, hipofiz bezi hastalıkları gibi durumlar erken boşalmaya yol açabilir.
  • Serotonin eksikliği
    • Daha çok mutluluk hormonu olarak aşina olduğumuz bu hormonun eksikliği erken ejakülasyona yol açmaktadır.
  • Diyabet
    • Nedeni kesin bilinmiyor olsa da yapılan çalışmalar, diyabetin erken boşalmaya neden olduğu yönündedir.
  • MS (Multiple Skleroz) Hastalığı
    • MS hastalarında pek çok cinsel fonksiyon bozukluğu gözlenmektedir. Erken ejakülasyon da onlardan biridir.

 

Prematür Ejakülasyon Tedavileri Nelerdir?

En yaygın tedavi metodu lokal anestezi kremi kullanmaktır. Bu kremler his kaybı yaşatacağı için uyarılmayı da geciktirecektir. Kondom kullanımı da benzer bir etkiye yol açacaktır. Stresten uzak durulması, psikolojik tedaviler de yine önerilen tedaviler arasındadır. Bunların yanı sıra bazı ilaçlar da geç boşalmaya neden olmaktadır. Bu tip ilaçların etkisi kendini 5-10 içinde gösterirken yorgunluk gibi yan etkileri bulunmaktadır. Oral olarak alınan sakinleştirici sınıfında yer alan antidepresan ilaçlarının da yan etkisi cinsel olarak gecikmeyi sağlamaktır. Bununla birlikte çok önerilen bir tedavi yöntemi değildir.

Tedavi yöntemleri arasında cerrahi tedavi de bulunmaktadır. Fazla uyaranlara yol açacak sinir uçlarının kesilmesi olarak yapılan tedavi geri dönüşsüz olduğu için yaygın kullanılmamaktadır. Önerilen tedavi yöntemlerinden biri, seks terapisi olarak adlandırılan; ilişki sırasında penise müdahale etmektir. Yaygın kullanılan terimleri arasında dur-başla ve sıkma gelir. Boşalmanın başlayacağının hissedildiği anda çekme yapılıp penis başının sıkılması ve doğru anlarda dur-başla yapılması ile erken boşalma büyük ölçüde tedavi edilmektedir.

Önerilen son tedavi yöntemi ise Kegel egzersizidir. Kegel egzersizi, pelvik taban kaslarının sıkılıp bırakılarak güçlendirildiği bir tekniktir. Bir sonraki yazımız Kegel egzersizleri üzerine olacak, şimdiden keyifli okumalar.

 


AIDS

Toplumsal ve Bireysel Bağışıklık için Ciddi Bir Tehdit: AIDS

Tüm bireylerin AIDS başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı bilgi edinmesini, duyarlılık ve farkındalık kazanmasını umuyor; sizlere ve sonraki nesillere sağlıklı bir gelecek diliyoruz.

Ne Kadar Farkındayız?

Ülkemizde ‘cinsel yolla bulaşan hastalıklar’ (CYBH) denildiğinde büyük bir çoğunluğun aklına yalnızca AIDS/HIV gelmekte olup söz konusu kategoride düşündüğümüzden çok daha fazla hastalık ve virüs bulunmaktadır. Peki, ülkemiz ve dünya genelinde bu kadar sık görülen ve önemli hastalıklardan biri olan AIDS/HIV hakkında neler biliyoruz?

Edinilmiş Bağışık Yetmezliği: AIDS

HIV virüsünün ileri safhalarında ve önlem alınmadığı durumlarda gelişen AIDS, vücutta bağışıklık sistemini zayıf düşürerek hastalıklara ve kanser türlerine karşı korunmasız bırakmaktadır. Hastalığın yayılmasında ve genellikle son safhalarda teşhis edilebilmesindeki en önemli neden; yıllarca belirti vermeyen kuluçka süresidir. HIV virüsü taşıyan bir birey, herhangi bir belirti göstermeyebilir ve hatta ilk aşamalarda söz konusu virüs testlerle bile teşhis edilemeyebilir. Bu nedenle özellikle risk grubundaki bireyler (korunmasız cinsel temas, çok eşlilik, ortak enjektör kullanımı…) düzenli aralıklarla test yaptırmalıdırlar. Gebelik sürecinde ve doğum sonrası emzirme ile de anneden bebeğe geçebilmektedir. HIV virüsü ve AIDS için tedavi bulunmamakla birlikte, bireylerin yaşamını sağlıklı sürdürebilmeleri için çeşitli ilaçlar mevcuttur.

2015 yılı 30 Kasıma kadar 1.445 HIV, 80 AIDS vakası bildirilmiştir. Bu vakaların yüzde 14,7’si yabancı uyruklu olup,  yüzde 83’ü erkektir. 

TC Sağlık Bakanlığı

Peki, ülkemizde erkeklerin cinsel yolla bulaşan hastalıklara ilişkin bilgi düzeyi ne durumda?

Yapılan bir araştırma sonucunda; evli erkeklerinin büyük çoğunluğunun CYBH’ler ile ilgili bilgilerinin belli bir düzeyle sınırlı olduğu görülmüş olup, bu bilgi seviyesinin arttırılması ve doğru bilgi kaynaklarına erişim sağlamayı kolaylaştırmak için cinsel sağlık eğitiminin daha yaygın hale getirilmesi önerilmektedir.

AIDS’e zemin hazırlayan ve bireyleri risk grubuna taşıyan nedenler arasında; küçük yaşlarda cinsel ilişki yaşanılması, çok sayıda cinsel eşe sahip olunması, para karşılığı cinsel ilişkide bulunanlarla birlikte olunması, cinsel ilişki sırasında kondom kullanılmaması gibi birçok farklı faktörlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Eğitim, toplumsal yanılgılar ve yanlış bilgilendirme gibi nedenleri içeren sosyo-demografik özellikler de AIDS başta olmak üzere cinsel hastalıkların oluşması ve yayılmasında etkili olmaktadır.

Veriler Ne Söylüyor?

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl bütün dünyada 340 milyon tedavi edilebilen ‘cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar’ (CYBE), milyonlarca tedavisi mümkün olmayan CYBE ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalar ve eğitimler bu sayıları azaltmakta ya da tedavi aşamalarını geliştirmekte ise de AIDS, dünya genelinde sayısal ve sosyal açıdan tehdit oluşturmaya devam etmektedir.

HIV/AIDS’in Bireysel ve Toplumsal Sonuçları

Diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi burada da erken teşhis ve tedavi hayati boyutta önem arz etmektedir. Teşhis ve tedaviye geç kalınması durumunda, AIDS başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklar; kısırlık, enfeksiyon, kalp hastalıkları, kalıcı beyin hasarları ve hatta ölümle sonuçlanabilmektedir. Bu bağlamda, düzenli olarak kontroller gerçekleştirmenin yanı sıra kendinizde veya partnerinizde bu hastalıklara ilişkin bir belirti fark etmeniz durumunda doktorunuzla iletişime geçerek gerekli testleri yaptırmalısınız.

Belirtiler yıllarca saptanamasa ve tedavi aşaması her ne kadar gizli tutulsa da öncelikle bireyin psikolojisi başta olmak üzere aile yaşantısı ve toplumda kendini konumlandırması gibi sosyal gereklilikler de ciddi bir sorun teşkil etmektedir.

Aile ve toplumun değerli bir parçası olarak her birey, ilk önce kendi sağlığından sorumludur. Cinsellik gibi hayatımızın büyük bir bölümünün oluşturan ve yalnızca kendimiz için değil karşı taraf ve nihayetinde toplumun geneli için önem arz eden bir kavram söz konusu olduğunda ise ekstra hassasiyet gösterebilmeliyiz.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.